7 Ağustos 2009 Cuma

ADADA İLK GÜN

Sabahki yazımdan sonra, odamıza yerleşir yerleşmez hazırlanıp çıktık..Ayazma'ya yıllardır gidip gelen minibüsleri düşününce, bugün bindiğimizi oldukça iyi bulduğumu söyleyebilirim...Doğal kli malı bir minibüs....Yol boyu püfür püfür esen rüzgar, uykumu bile getirdi diyebilirim...Ancak şu çok önemli...Ada yolları çok dar..Şehir içi yanyana iki araba geçemez..5 metre en fazla ya var, ya yok..Hal böyleyken, koskoca lenduha gibi, uzun binek arabalarıyla gelen yerli turistler, trafiği allak bullak etmeye başlamışlar bile...Çok üzüldüm, içim cız etti...Şimdi böyleyse, bunun 5 yıl sonrasını düşünmek bile istemiyorum...Tehlike çanları çalıyor ada dostları...Benden söylemesi... Pırıl pırıldı deniz Ayazma'da...Sanki billur...O kum...İncecik, akıyor avuçlarınızdan...Sıcaktan kavrulunca suya attık kendimizi...Bir anda dirildik...Bu sıcağı, bu soğuk su paklar ancak...Ardın dan Vahit'de öğle yemeği..Sonra tekrar şemsiye altı, güneşlenme...17 de ayrıldık plajdan..Bugün ilk gün olduğundan fazla kavrulmak doğru olmazdı..Otelimize döndük..Sabah dolaşırken, tam zamanı olan üzümlerin, yol kenarlarında satıldığını görmüştük..Gözümüz kalmıştı doğrusu... Onun için otele girmeden biraz üzüm aldık...Nasıl güzel, anlatamam..Bu üzümü İstanbul'da bulmak olası değil....Araba ile gelmiş olsak, dönüşte küçük kasalarda satılan bu üzümden her kese getirmek isterdim..Ne yazık ki, otobüsle bunu yapmak çok zor...Sirke haline gelebilir çün kü....Evet, gün çabuk geçti..Saat 18...1 saat sonra Vahit'in şehirdeki yerinde akşam yemeği arkadaşlar..Anlatmakla bitmez bu yemekler....Şiir gibi....İşin güzel yanı..Sanıyorum, yıllardır ada dostumuz olan sevgili Pekin çiftiyle yiyeceğiz bu ilk akşam yemeğini...Şimdilik hoşçakalın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder