27 Şubat 2010 Cumartesi
mutlulukta gizli acılar....
Bir zamanların güzel programı Meksika Sınırı'nın has çocuklarından biri de Tarık Tufan'dı, bilenler bilir..."Yağmur" dergisine
bir röportaj vermiş....Uzun ve güzel bir sohbet yapmışlar....Sonlara doğru bir yerde...söyledikleri ilginç geldi ve anılarım canlandı
birden....Önce T.Tufan'ın dediklerine bir bakalım...Özetle şöyle diyor.."...Bir kalabalıkta bile, insanların neşeyle izledikleri birşeyin içinde, küçücük bir ayrıntı, benim uzun uzun orada düşünmeme sebebiyet veriyor...Yani diyelim ki , varoşlarda bir düğün salo
nunda, gelinle damadın etrafına, ayağa kalkıp halaya duran insanlara herkes büyük bir mutlulukla bakarken, bu insanların
hayatlarındaki o derin yaralara, derin acılara, bir an ara verip o iki insanın mutluluğunu paylaşabilmek için canhıraş alaya dur
maları....bende başka bir duyguyu açığa çıkarabiliyor..." ...Bu sözler..Bir anda yıllar önceye götürdü beni.....Aynısını yaşadım çünkü.....Beykoz'da bir düğün salonu.....Herkes mutlu....Biri hariç....Gelinin babası olan, dayım....Kızına tapan bir baba....Evlen
mesine karşı çıkmış o güne, o ana kadar...Salonda mutsuz dolaşıyor....Tam gelinle damat, imzaları atmışlar ve anne-babalarını
öpmek için dolaşmaya başlıyorlar...Dayım, pistin ortasında kızına sarılıyor, onu öpüyor....kollarını açamıyor, öyle kalıyor....emi-
nim ki, gözlerinden yaşlar akıyor....Ama herkes onu bırakmış, benimle uğraşmaya başlıyor....Çünkü, ben, dayımın o halini görünce, müthiş bir duygusallığa kapılıyor ve ne olduğumu anlamama fırsat kalmadan ağlama krizine tutuluyorum...Çenelerim
birbirine vuruyor ağlarken....dakikalarca.....sonradan düşündüğümde.....çok sevdiğim bir insanın, hem mutluluğu, hem üzün-
tüyü aynı anda yaşamasına dayanamadığımı anlıyorum....Hala, böyle duygusal sahneler beni ağlatır....Herkes neşe içindeyken, objektif bakarım o anki duruma ve tutamam kendimi....İşte Tarık'ın röportajını okuyunca, ona yerden göğe kadar hak verdim...Demek ki yalnız ben değilmişim böyle dedim...Bazen de tam tersi durumlar oluyor....Herkes üzgün, bazıları ağlıyor
diyelim, bir olay karşısında....Yine bir ironi....Olayın dışına çıkıp bakıyor ve gülecek bir nokta bulup gülebiliyorum....Buna kızan-
lar oluyor o zaman da.....Ben mi acaipim, yoksa bu normal bir insani durum mudur?...Çözemedim doğrusu......Umarım norma-
limdir.....
OY BENİM SEVDİCEĞİM
"Trabzon büyük şehir.....uzaktan sevmek olmaz, yakına gel sevdiceğim....oy benim sevdiceğim.." diyor Fatih Erkoç...Ne de güzel
söylüyor.....Sabah değil ama saat 11 e doğru, Erenköy D&R'ına gittim ve aldım Fatih'in cd sini....Şimdi evimde dinlemekteyim...
Ruhumu okşuyor şu müzik..İyi güzel de, hani benim sevgili arkadaşlarım?.....Saat kaç oldu ( şu anda 13.38 ) ...Hala hiçbiri yok..
Doğum günün kutlu olsun diyen yok....Sabahın köründe 2 kutlayan oldu ancak....Biri Garanti Bankası, diğeri Turkcell....Güle
yim mi, ağlayayım mı halime, bilemiyorum.......Geçenlerde bir yazı yazmıştım..Ben onları iyi bilirim diye....Yoksa bilmiyor muyum?....Yoksa yanılıyor muyum?.....Arkadaşlık kalmadı mı?....Hayatın dişlileri arasında un-ufak mı oldu arkadaşlarım, dostlarım?...Kendi dertlerine kapılıp beni unuttular mı?....Hani bir söz vardır, " İnsan, herkesi kendi gibi sanırmış" ...Ben de san
dım ki, arkadaşlarım bana geceden yazacaklar, mutluluklar dileyecekler...Kendilerine gösterdiğim özeni, onlar da bana göstere
cek....Heyhat, yanılmışım....BİR kişi, evet sadece ummadığım 1 kişi, şu inceliği gösterdi....Ona, tüm kalbimle teşekkür ediyorum.
Bundan sonra, sevgimi sunarken insanlara, ben de nekes davranmayı seçeceğim galiba....Eskiden okullarda münazara günleri yapılırdı...Örneğin " İnsan doğuştan mı kötü olur, yoksa toplum mu onu kötülüğe iter?"...filan gibi....Demek ki, gerçekten top
lum, insanın huylarını etkiliyor....Yani şimdi ben, bundan sonra, dikkat etmezsem arkadaşların böyle günlerine.....Benden kaynaklanmış bir ihmal olmayacak bu.....Beni cemiyet bu hale getirdi diyebilirim...Bilsinler ki, bu günden itibaren Gönül, ilk
kutlayan olmayacak.....Fatih şimdi de Altın Kafes'i söylemekte...." Ben sana dayanamam yarim" diyor......Alın arkadaşlar siz de
bu cd yi....En azından, ilk tur gezimizde sizlere dinleteceğim ama o zamana kadar beklemeyin, dinleyin siz....Herkese yine de teşekkür...
İŞTE, 27 ŞUBAT
Bugün benim doğum günüm..Şubat ayında doğmuş olduğum için şanslı görüyorum kendimi....Asla bir yaz çocuğu olamazmı
şım ben....Kış, güzel....Ancak, dünkü güzel havaya kanıp bugün ince giyinmiş olduğumdan, aşırı üşüdüm doğrusu....Kentplus'ın
bahçesinde yürürken, sırtımın nasıl donduğunu anlatamam.....Temmuz geldiğinde, bugünü özleyeceğimden eminim.....Ayların
ne çabuk geçip gittiğine şaşarak, hatta yılların, üzülüyorum zaman zaman...Ama düşünüyorum ki, benim için geçen zaman,
yalnız benim için değil, herkes için de geçip gittiğinden, kaybımız fazla olmuyor....Örneğin...Evde bir tartı aleti var.....Kızım diyor
ki, "Bu alet bozuk..doğru göstermiyor..." Ben de diyorum ki: "Olabilir...İlk kullandığında yanlış göstermiş sayılabilir ama sonra
ki kullanışlarında, alet artık yanlış gösteriyor denemez.....Önceki rakamı bildiğin için, yeni rakamı doğru kabul etmek gerekir..."
İşte bunun gibi birşey.......Bu konular, aklıma şu güzel kitabi getiriyor.."Olasılıksızlık"... Bir daha okusam yeridir yani....Bazı
kitaplar var ki, işte böyle, bi daha bi daha okunabilecek kadar çekici...Bazıları da var ki, bir türlü bitmez....Şu günlerde okudu
ğum Floransa Büyücüsü örneğin...Döne döne okuyorum...Bazen bir sayfa öncesine, bazen bir cümle öncesine...ve özümsemeden
geçemediğim sayfalar oluyor.......Keçiboynuzu gibi de olsa, bitireceğim....S.Rüşdi'nin dili güzel....Tercümesinde çok başarılı olunduğunu söylemek zor ama yine de güzelliği anlaşılıyor...Sarmaşık gülleri gibi.....Girift, çok girift....Konu da, anlatım da....
Bittiğinde, okumaktan memnun kalacağımdan eminim yine de...Doğumgünüm anısına, D&R 'dan kendime bir roman ve bir cd
almak için, sabah kalkınca caddeye çıkacağım...Kitap ne olur bilmiyorum ama, cd, Fatih Erkoç'un en yeni cd'si olacak...Türkü
leri....Bu adam, her türlü müziği çok güzel icra ediyor......Müzik olmasaymış, hayat amma berbat olurmuş...Düşünmesi bile
korkutucu.....Herkese iyi geceler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)