19 Şubat 2009 Perşembe

BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ

Bu kentin ne çatısını aydınlatan ayları sayabilirsin, Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi.. Pers şairi Saib-i Tebrizi'nin bir şiirinden alınma bu beyit, son üç kelimesiyle bir romana isim olmuş..Afganistan'lı bir yazarın güzel bir romanına... 1980 yılında, ailesiyle birlikte siyasi sığınmacı olarak ABD'ye yerleşen Afganlı yazar Khaled Hosseini, şu anda Kuzey California'da yaşıyor...O aslında bir doktor..Amerika'ya, binbir zorlukla kaçıp giden Afganlıların sayısı bir hayli çok görünüyor...Nasıl kaçmasınlar ki?.. Hosseini'den ilk okuduğum roman olan Uçurtma Avcısı'da da aynı konuların işlendiğini görmüştüm...Duyguları altüst eden bir romandı...Bu ikinci kitabında Hossein, insanı çok üzen, derinden düşündüren, acıtan olayları kaleme almış...Birincisi gibi..Günlerdir araverdi ğim, bir kenara bırakıp unuttuğum bu kitabı, bugün bitirme mutluluğuna ulaştım...Tabii mutluluk denirse buna..Gözyaşlarımı tutamadığım, hayretle okuyup, kadınların nasıl ezildiğini-horlandığını, şiddete maruz kaldığını görüp üzüldüğüm bir romanı bitirmiştim çünkü... Taliban'ın diktası altında, insanların, insanca yaşamayı unuttuğu, bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldiği bir yaşamı, nasıl zorlukla geçirdiklerini, olanca açıklığı ile ve çok saf , çok duru bir dille anlatmış...Kitabı bitirince, ülkemizde, ne kadar rahat, bolluk içer sinde ve özgür yaşadığımızı anımsayıp şükrettim doğrusu..Öylesine yaşamak tansa, insanın ölmek isteyeceği durumlar var Afganistan'da..Bilmiyorum ama şimdi böyle değildir herhalde..Umarım değildir..Bu kitabı okumanızı öneririm arkadaşlar... 19 Şubatın getirisi de bu oldu bana bugün...Sırada bir Türk kadın yazarın roma nı var şimdi...Naşide Gökbudak'tan Perina...Okuyalım bakalım nedir, ne değil dir..Güzel mi? Bitince yazarım size onu da..İyi akşamlar..