11 Aralık 2009 Cuma

Hatemi Hoca, doğum gününüz kutlu olsun...

Yoğun geçen bir haftaydı...Değil yazmaya, evde kalmaya bile fırsatım olmadı...Bugünse, moral sıfır gene....Anlatmam gerek.. Günler öncesinden, 2 Aralık için Hatemi Beye randevum olduğunu, elime geçen randevu kartından öğreniverdim...Taşınma sırasında karıştığı yerden ortaya çıkan bu kart, hemen aklımı başıma getirdi..Çünkü, gitmeden önce, TSH lara bakılması gereki yordu..Bu nedenle telefon edip randevuyu ertelettim, bugüne...Hazırlık olarak da, geçtiğimiz hafta tahlilleri yaptırdım...Sonuç, berbat....Bilen bilir, şeker 8.7...TSH 5.6.....Öğrendiğim anda, hemen diyet başladı bende....1 hafta oldu...Resmen aç dolaşıyorum... Az ve öz yemek, buna denir herhalde...Yediklerim beni doyurmuyor....Tiroite, diyet filan yok...O apayrı bir şey...Bu moral bozukluğu ile bekledim 1 hafta ve bugün Hatemi Hocadaydım...Günlerdir, güzel olan havanın, azma ve bozma zamanı gelmişti tabii....9 da çıktım evden, 11.30 da karşıya geçebildim...Rüzgarın beni uçurduğunu söylesem, inanmazsınız..Ama öyle...Metrocity nin yan yokuşundan inerken uçmamak için duvarlarda tutunacak yer aradım resmen...Çünkü, önce işim Macar Konsolosluğun da idi..Vize için....Bekledik epey bi süre...Bankaya harç yatırma safhası gelince bayağı endişelendim, yeniden yağmura ve rüzgara çıkıcaz diye...Ama öğrendim ki, Metrocity'nin içinden, Levent çarşısına doğru metro gidişi var yeraltından..Harika... Yürüyen merdivenlerle 2 kat in, 2 kat çık...Karşıdasın....Koş İşbankasına...Öğle paydosuna ramak kala bitti...Dekontu da verdik görevliye, tamam..Salı günü Şengen vizem hazır..Oradan bir taksi, Alman Hastanesi....Randevum 15 te....Bekledik....14 te Hoca geldi....15 te ben girdim....Olanca ümitsizliğime karşın, o, çok daha vahim durumlarla karşılaşan bir doktor ve de aslında zaten çok sakin bir insan olduğundan, "insüline başlasak mı acaba?" diye sormama gülerek cevap verdi..."Size bir şans daha ve relim..Mayısa kadar şöyle şöyle yapın, bi bakalım.." diyerek beni rahatlattı, hap ve doz değişikliği yaparak reçeteyi yazdı..... Umarım dediği gibi olur....Yalnız, bir soru sordu, entresandı bu...Dedi ki..."Sizce neden böyle oldu durumunuz?.."Ve çözümü bir anda anlatmış oldu bana.....Ne kadar değişik bir insan şu Hatemi Hoca...Dinledikçe, saygı ve sevginizin tümünü, nasıl da ona doğru akıtıveriyorsunuz.....Olanca cömertliğinizle...Ya da, o sizin kalbinizi nasıl da bir anda fethedebiliyor...Yarınki 12 aralık Hocamızın doğum günü imiş..Orada öğrendim....Bir armağan sunmak isterdim..Olmadı....Ben, içimden gelen duyguları, ona armağan olarak sunabiliyorum ancak...Ve diyorum ki: "Sevgili Hocam, seni çok seviyoruz....."