27 Eylül 2009 Pazar
Çaydanlık
Sabah 7.30 da, yatak odamın penceresinin altında, bir kadın sesi...biraz cıyak.."Buraya da girebi-
lirsiniz" diyor...Uyandım tabii hemen ve yeniden uyumak imkansız....Oysa ki bu sabah 9 a kadar
uyumak istiyordum..Sonrasında keyif yapacaktım "Yaşamdan Dakikalar" la.. Olmadı...Güne er
kenden başlamış oldum..Kapının önünde, koca bir tır gibi uzanmış nakliye kamyonu görmek, ayıl
mama yetti yani..Eh dedim, kalk Gönül..Şu çaydanlığı yıkamakla işe başla....Ne bu çaydanlık konusu? Anlatayım..
Küçük kızım çaysız duramaz...Onun için bir seramonidir çay demlemek, içmek...Budapeşteye
götürülmesi gereken en önemli nesne de , tabii ki çaydanlık oldu bu nedenle..Yenisini almaktan
sa,hergün kullandığımız küçük çaydanlığı götürmesini istedim ve çaydanlık gitti....E tabii bana da
lazım..Diğer buyük çaydanlığı kullanmak gereksiz olurdu..Bostancı'ya inip aldım bir tane..Eve
gelince hemen üstünü yıkadım, altına da su doldurup kaynatayım dedi birkaç kere..Ama daha ilk
seferinde, mutfaktan çatır-çutur sesler gelmeye başladı..Taştı mı acaba diye koştum mutfağa..
Bir de koku, yanık gibi..Hayır, taşma yok...Dikkatle bakınca gördüm ki, çaydanlığın dibi, ana
gövdeden ayrılmak üzere...Sapından tuttum, nerdeyse ayrılacak..Hemen kapadım ocağı..Telefon
ettim aldığım mağazaya...Hata var demek ki, getirin dediler...Dün sabah ilk işim geri götürmek oldu...Yenisini seçin, alın demelerine rağmen cesaret edemedim tekrar almaya..Parasını verin
dedim, aldım..Öbürleri de belki öyle hatalı olabilir fikri ağır bastı kafamda...Ama kaldım açıkta..
Bir başka dükkana gitmeye de zaman yoktu ve ben gittim Gizli Bahçe'ye...Alp'in mevlidine..
Orada otururken, büyük kızım aradı ..."M&S'dayız...Hediye veriyorlar..Ne istersin?" Bir yığın
şey saydı..A, çaydanlık da var listede..O olsun dedim...Kayınvalidesi de elektrik süpürgesi
istedi....1-2 saat sonra hediyelerimize kavuştuk..Geldim eve akşam....Çaydanlık, elektrikli çık
tı...Olsun dedim, bu da bulunsun..Çeşit olur ve ilk çayımı yapıp içtim....İçerken de Haşmet'i
okudum....Bugün bir yerde demiş ki, tam çello dinleme zamanıdır..Elhak doğru...Tesadüfe ba
kın ki, küçük kızım Gizli Bahçeye beni arabayla götürüp getirirken, sahil yolu boyunca dinleyip
mest olduğum ve artık bilgisayara yükleyip heran dinleme fırsatına kavuştuğum, sevgili
"SCHUBERT'in Variatonları " fonda değil mi?....Off, ne zevk.....Bu durum şimdi saat 12-13 e
kadar devam eder bende..Çünkü birazdan başlayacak bu sezonun ilk Yaşamdan Dakikaları...
Onları özlememek olası mı? ....Hayatımızdan eksik kalmamaları dileğiyle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)