23 Temmuz 2009 Perşembe

ÇOCUKLUK

Dün gece, epey geç saatlerde, hemen penceremin altında çocuklar ....bağıra çağıra oyun oynuyor lar...Önce bir kızıyorum içimden..Sonra, kendi çocukluğum aklıma geliyor..Yaz geceleri, ne de gü zel oyunlar oynardık sokağın ortasında...En güzeli de saklambaç...Karanlıkta, çok zevkli olurdu.. Ebe, saklananları bi türlü bulamaz...Önceden yakalananlar, ispiyonculuk ederler, şu tarafa bak fi lan diye..Tam o sırada annelerimiz bizi çağırır, hadi gelin artık, geç oldu derler..Hiçbirimiz bıraka mnayız oyunu....Film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden hatıralar...Daha neler, neler...Ben sabre diyordum, ama kızım, genç ya.. anlayamaz...Kapıcıya " çocukları susturur musunuz lütfen!" dedi.. Sesler aniden kesildi... O yaşlar, insan hayatının bence en güzel dönemidir...Tek kaygınız derslerdir...Sanki çok önemli bir işmiş gibi...Oysa ki öğrencilik, dünyanın en zevkli " görev" idir...Keşke her görev, öğrencilik gibi olsa...Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen yıllar, bir gün gelir, bitiverir..Sudan çıkmış balığa döner insan..Ne yapacağını bilemez olur...İş bulma, hayata karışma, sorumluluk alma, belki evlilik veya askerlik...Yani geçiş dönemi....Zordur..Bocalar genç insan...Ah çocukluk..Bitmiştir artık...O günleri özlemle, gülümsemeyle anımsayacağınız bir bölüm başlamıştır hayatınızda..İşte zaman zaman Affan Dede'ye para sayma gereksinimi duyulacak yıllara hızla gidiyorsunuzdur artık.. Öfff.....Hiç hoş değil....Ben çocuk olmak istiyorum yaa....Azade günlerimi istiyorum...Heyy, Affan Dede, gelseneeee....