27 Temmuz 2009 Pazartesi

SON ŞANS

Dün..pazar günü...Hıncal'ım ikinci defadır ki , bu filmin güzelliğini yazınca, elim mahkum, gitmem gerek dedim..Baktım, Palladium'da oynuyor..15 matinesine gittik büyük kızımla.. Ben girdim filme ama o girmedi..alış-veriş meraklısı..mağazaları dolaşacak..tek başıma film izlemeyi de çok severim zaten..iyi ki de yalnız girmişim, rahat rahat ağladım.. o ne güzel filmdi yaa..bayıldım.. Tülin gelsin Zürich'ten, bir de onunla giderim diye düşünüyorum...çok hoş, çok lirik..dustin hoffman olağanüstü...o küçücük boyuyla dev gibi görünen bi adam....karizmatik...seviyorum bu adamı....iyi oyuncu olduğu için.. gelin kız rolündeki Eileen Atkins de çok iyi...Mimikleriyle size her duygusunu anlatıyor..mükemmel...kırılgan, zarif...emma thompson, zaten güçlü bi kadın.. bu film güzel arkadaşlar...seyredin, memnun kalın.. Ağustos 22 de evlenecek olan Olga'nın Panchita'sı ,şimdi bizde misafir....Ben ona Olga'nın Mango' su diyorum...Gizleniyor bi yerlere..ara ki bulasın..ertesi gün, karnı acıkınca ortaya çıkıyor...gördü ğüm zaman hemen banyo lavabosuna gidip, musluğu açıyorum, Mango'yu da altına koyuyorum suyun..ayakları ıslanıyor, bağası sulanıyor...ve kafasını uzatıp suyu arıyor içmek için..öyle akılla bi hayvan ki....acaip bir de maması var..ıslatıyorsunuz biraz, bi yere koyuyorsunuz..o kokusun dan anlayıp, bir çorba kaşığı kadar mamayı ham-hum bitiriyor.şimdi yine takur-tukur bi sesler var..galiba çıkıyor meydana...Olga, şu anda Brezilya'da..nişanlısı orda çünkü bu aralar..anlatmış tım ya...sap uzmanı damat..3 ay orda, 5 ay burda, dünyayı geziyor...günde, bilmem kaç bin euro kazanıyor....güzel iş, çok güzel..neyse...22 ağustosta, değişik bir düğün izleyeceğiz bakalım, film gibi....Mango da, o zaman sahibesine kavuşacak.. Temmuz bitiyor, bende bi sevinç...aptal gibi...halbuki bitip giden ömürdür..onu düşünmüyorum.. yeter ki şu temmuz-ağustos geçsin....güzel eylül, limonata gibi ekim gelsin hayatımıza...neden yaz günü, tepemizdeki sıcağı kovmak için, şemsiye kullanma âdetini edinememişiz diye, zaman zaman çok hayıflanırım..çünkü "şems" güneş demek..şemsiye de, anlamı o kadar açık, güneşlik demek....asıl yazın kullanmamız gereken bir şeyi, biz insanlar kışın kullanırız nedense....yağmur da, eğer rüzgar da varsa, ters dönen şemsiyeleri bi türlü kullanamayız, o da ayrı...şemsiye ar kadaşlar, yazın kullanalım nolur..alışın şuna da açanları acaip karşılamasın ötekiler...değil mi? Görüşmek üzere...