7 Mart 2010 Pazar
GÜMÜŞLÜK
Gece...saat epey ilerlemiş....başucumdaki telli pencere açık...hafif bir rüzgar, yalayıp geçiyor saçlarımı....tepedeki lambanın sıcaklığını hissediyorum yine de...çünkü henüz söndürülmemiş...herkes yatmadığı için...arkamı dönmüş uyuyorum ama kulağıma birden konuşma sesleri gelince...."Macide, kapat şu lambayı" dediğimi hatırlıyorum... Ortalık birden karanlık oluveriyor...Yatıyorlar...Ülkerle Macide...ne zamandır fısır fısır konuşmaktaydılar oysa........
.Bu anı, nerden geldi aklıma.....Bir arkadaşa anlattım biraz önce...Ekran koruyucu olarak, yazın çektiğim
bir fotoğrafı koydum bilgisayarıma, dedim...Hep karşımda...pırıl pırıl bir su.....Suyun içinde çakıl taşları tek tek görünüyor...
Sol tarafta, kıyı kahveleri....restoranlar....tam karşıda Tavşan Adası....Harika bir görüntüye bakıyorum her zaman...Haziranın
o sıcak günlerini anımsıyorum...İçim mutlulukla doluyor....Bunları böyle düşünürken, birden anladım ki, benim seyahat zama-nım gelmiş yine...Oysa ki yaza daha 3-4 ay var....Üstelik bu yaz, önemli bir nedenle tatile gitmek hayal gibi görünüyor....
Yine de ben ümidimi kaybetmiyorum..1 hafta, hiç olmazsa 1 hafta...belki kaçabilirim, kızımla birlikte....Bozcaada'ya...Gitmez-
sem, görmezsem adayı.....O rüzgarı, iliklerime kadar hissetmezsem.....Nasıl geçer kış?..... Aklımda Gümüşlük olmasına rağmen..
Ada'sız yapamam ben....O küçücük, dünya güzeli belde, Gümüşlük....Unutulacak gibi değil....Ne mutlu insanlardır kimbilir
orada yaşayannlar....Düşünüyorum da, o kıyıda...derme çatma bir evde....bir keten bermuda ve yırtık pırtık bir tişortla, yazı ge-
çirip kışa girer....herkes gidince de ıssızlığın içinde, hiç sıkılmadan yaşayabilirim....Hep orada yaşayabilirim...Bir tv ve bilgisaya-rım olsun, bana yeter.....Şehre kim gitmek isterki?...Aklıma bile gelmez....Öööööyle boş boş yaşarım....Okurum, yazarım....Bu kadar.....Keşke eski yıllarda, aykırı bir yazar olup yaşarken, beni de Gümüşlük'e veya Bozcaada'ya sürselerdi....Yazdıklarımdan
dolayı...Ben zaten tanıyorum kendimi....Şu annemin babamın baskıları olmasaydı, sürülecek bir hayatı yaşamış olurdum,
biliyorum....Kesin....Belki İsveç'e filan da kaçmış olurdum.....Nerden bilebilirdim böyle düzgün bir hayat yaşayıp, sıkıntıdan
patlayan bir ağaç gibi.....köhneyip gideceğimi....Ahhh Gümüşlük...Neler hatırlattın bana durduk yerde....Girme aklıma.....Git..
Git ki rutine döneyim ben de....
EYVAH EYVAH
Dün gece, Beyaz'ın programındaki Ata, bir harikaydı....Demet Akbağ da öyle...O yüzden bugün, onların filmine gitmek farz ol-
du doğrusu...Neden bugün?..Çünkü, yarınki pazar günü, Budapeşte yolcusu, öğle uçağıyla dönüyor....İzleme fırsatını kaçırma-
mak için, bugün gitmeliydik..Gündüz, veda ziyaretinden eve dönüş geç olduğu için, akşam 20.30 seansına Suadiye Mowieplex'e
gittik....Hava müthiş soğuktu....Adeta titredik....Salon, minnacık....ve ful dolu....herkes, ellerine mısırlarını almış, gülmeye hazır...
Daha başlar başlamaz, kahkahalar da başladı....Ata zaten hiçbir şey yapmadan, sırf bakışıyla güldürebilen bir insan...Eh bir de konuşunca....Makaraları koyuverdi herkes....Gözlerimizden yaşlar gelinceye kadar..... hoş bir filmmiş doğrusu...Sevdik....Gider
ayak, doping oldu bu film.....Arada, kızım büfeye gidip, frigo da aldı.....Frigo, onun için bile, nostaljik bir nesneye dönüşmüş...Öyle dedi....Oysa ki, bu konuda asıl nostalji yaşayan ben oldum....Küçükken veya gençliğimizde, her sinemaya gidişte, frigo yemeden çıkılır mıydı?..Tabii ki hayır...Bazen sıcaktan erirdi...çukulatası akardı...Yalaya yalaya bitirdiğimiz olurdu....Çocukluk işte.....Eve döndükten sonra, günlerdir yoğun uğraşlarım arasında bittiğini farkedemediğim Glucophage'ı
almak için, cepten, nöbetçi eczaneyi öğrendik ve yine çıktık... Gece soğuğu, titretti adeta....Sıcacık eve dönmenin güzelliği,
beni mutlu etmeye yetti.....................................Gece başladığım şu yazıyı bitirememiştim, sabah erkenden noktayı koymak
gerekti....Kızım, birazdan bavul hazırlamaya başlar.....Yola çıkanlara daima özenmişimdir....Şimdi de ona özeniyorum işte...
Bugün pazar...Hıncal'ım var....Size veda......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)