19 Ocak 2011 Çarşamba

zuzu

Salı, sabah 10....Erenköy'deyim erkenden..kapıyı açıyorum anahtarımla...salondan Zuzu'nun mırıltıları geliyor...yavaşça uzatıyorum başımı ....görüyor beni....birdenbire heyecanlanı yor..kollarını, küçük bir kırlangıçın kanat çırpışları gibi hareket ettirmeye başlıyor...veeee....bir kaç zamandır beklediğim şey....bana uzatıyor pamuk kollarını, al beni dercesine.....ilk defa yapıyor bu hareketi..o an dünyalar benim oluyor....kırmızı parkında, yastıklar arasında oturan chucky'mi hemen kucağıma alıyorum.....bu ne biçim bir sevgi Allah'ım.....hiç tatmadığım...insana herşeyi unutturan....sonra...gün içindekiler yaşanıp bitiyor ve akşam oluyor...ayrılma saati gelin ce, zuzu, annesinin kucağında, kapıda bana bakıyor....asansörü bekleme süresi, onuncu kat olduğu için epey sürüyor....ben, hadi el salla zuzu diyorum....birdenbire, elini yaprak gibi sallamaya başlıyor ve ben havalara uçuyorum....ilk defa el sallıyor çünkü....öpüyorum sevinerek aynı gün içinde beni 2 defa şaşırtması, çok heyecan verici oluyor...mutlu ayrılıyorum......şimdi sırada, ibrahim tatlıses gibi alkış hareketi var...bakalım onu ne zaman yapacak?