28 Haziran 2009 Pazar
MEKSİKA SINIRI
Pazar sabahı, 9 da gözümü açtım..yani bugün...uyuyup kalmaktan korkuyorum, çünkü "Yaşam
dan Dakikalar" ı kaçırmamam lazım.....İlk işim gazetelere bakmak...Uğraşıyorum ama bi türlü internete giremiyorum...Tv yi açayım bari dediğim anda, durumu kavradım..Çünkü onu da açamadım...Elektrik yok..Kaç gündür, apartmanın kapısında bi kağıt asılmış...28 haziranda tüm sokakta elektrik olmayacağı yazılı....Bugünmüş demek ki dedim..ve kara kara düşünmeye başladım..Şimdi ne yapacağım diye..Hemen giyinip, doooğru kızımın evine..Zaten yoklar, tatilde
ler...Gittim ve açtım ATV yi..Başlamış tabii..Sonuna kadar zevkle izledim..Sonra kanalları dolaş
maya başladım...Digitürkte, 38.kanalda ÜLKE TV var...Daha önce de rastlamış, beğenmiştim..
Bugün sindire sindire izledim...O kadar güzel konularda sohbet ediyorlar ki bayıldım yine..Bunlar
kim?..Kısaca bahsedeyim..Programın adı Meksika Sınırı...3 kişi konuşuyor...Bu 3 kişiyi daha önce
den hiç tanımıyordum doğrusu... 73-74-76 doğumlu 3 pırıl pırıl genç...Hepsinin kitap yazmışlığı
var..Boynumun borcudur bunları okumak artık..Selahattin Yusuf, Tarık Tufan ve İsmail Kılıçars
lan....Kültürlü, okuyan,yazan,düşünen,yargılayan,sentez yapan 3 genç...Şiire de tutkunlar...
Google'da arayın, siz de bulun onları...Cuma günleri 23 te asıl program..Ben, nedense ikinci defadır ki, pazar günü rastlıyorum onlara..Hafta içinde tv izlemediğimden olacak...Konuşma boyunca pekçok şeyden bahsettiler de, 2 de kitap önerdiler..Tarık : Wilhelm Weisenichedel'in
Felsefenin Arka Merdiveni ( Yeni başlayacaklar için başucu kitabı niteliğinde dedi) ve İsmail
de Witold Gombrowicz'in Pornografi adlı kitaplarını okuyun dediler.. Programın sonuna doğru Lütfü Akad'ın "Vesikalı Yarim" filminden bir bölüm verdiler ..İzzet Günay ile Türkan Şoray oynuyorlar bu filmde....İzzet, belli ki birini yaralamış,aranıyor, hapse girecek..Ayrılmaları gerekiyor..çünkü o hapisteyken. Türkan, vesikalı işine devam edecek..Konuşuyorlar...İzzet diyor ki, yani Halil.."Sen böyle varken, içerde bi şey olmaz bana"...Sabiha da diyor ki Halil'e:
"Çok eskiden rastlaşacaktık."....Bu sözlerin yorumlarını yaparken 3 genç de çok duygulandılar,
Yusuf'un gözleri yaşardı ve konuşamadı...Ne kadar duygusal bu gençler...
Bir ara Hüseyin Altınsoy'dan " İyi günler ilerde anneanne" diye bir şiir okudu İsmail...Ona da
bayıldım...Hiç duymadığım şeyler bunlar..O nedenle ilginç geldi..Siz de bu programı, bir kere
olsun izleyin derim ben..Benden söylemesi...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)