17 Ocak 2009 Cumartesi

budapeşte

bugünlerde hep budapeşteden bahsetmemi doğal karşılayın nolur....çünkü içim gidiyor ben burda kalakaldım gidemedim diye....TV 8 de gösteriyordu orayı.... açtım...seyrettim...özlemim bir kat daha arttı...kızımla chatleştik biraz evvel... çok soğuk diyor....o biraz sonra çıkıp ester ve emese ile buluşacak...klasik müzik dinleyecekler bol bol....zincirli köprüden geç yürü dedim....öyle yapacak....geçip giden zamanları hatırladıkça insan bazen hüzünle doluyor....neye yarar ama...o zamanlar geri gelmiyor....yaşamak o an....o güzel...yani yaşanan her an...güzelse tadına varmak gerek..kızıma onu dedim....içinde bulunduğun ortama hakkını ver...tadını çıkar....hiç uyuma...hep gez....dönüp gelince bol bol uyursun nasılsa. o kadar soğukmuş ki....yürünmüyor dedi....olsun ben yürürüm karış karış....hava mis gibi....her gün her gece dışarda olmak gerek orada...uyumak haram ... yarın sabah barcelona'ya gidip geldikten sonra yazarım film güzel miydi, değil miydi? hoşçakalın..

toraman

cumartesi 17 ocak...saat 17.15...geldim...kalabalıktan çıkıp evimin limanına yanaştım..cd ahmet özhanın...hüzünlü şarkılar çalıyor...eve girerken kapıda zebercetin kardeşini gördüm...hava soğuk..toramanın tüyleri kabarmış...belli ki üşüyor...içim gitti...üzüldüm..ama elden bi şey gelmiyor...ne yapabilirim..içeri almaktan başka...onu da istemem...giren çıkamıyor çünkü...acınası bi durumu var hayvancığın.... tülin için mum yaktım, aldım...dilekleri olur inşllh..bayağı bir kalabalık toplanmıştı....ama bana daral geldi...arka odaya kaçtım açıkçası...sonra bitince salona geçtim..sohbet faslı güzel...her kafadan bi ses çıkıyor...bi oraya takılıyor sun, bi bu tarafa...neresi hoşuna giderse... çıkınca kızım eve bıraktı biz 2 arkadaşı..gitti.... gece yalnızım...ahmet özhan hüzün çiçeğimi söylüyor...nefis.... yaşamaya bak, değmez hiçbir şeye, yaşamaya bak..ağlama artık hüzün çiçeğim sözler de çok güzel...bayılıyorum bu sese... şimdi de: yalan değil pek kolay olmayacak unutmak..... öyle zor öyle zor ki seni içimden atmak... ben en iyisi şunların hepsini dinleyeyim de sonra dönerim yazıya ...görüşmek üzere...

cumartesi

17 ocak...yalnız günlerimin ikincisi...bugünüm dolu....kendi istediğimi yapamayacağım ne yazık ki....birisinin zekeriya sofrası günü....elim mahkum, gideceğim...yaa, ben hoşlanmıyorum böyle nasılsınız. siz nasılsınız.....ye içç dolu dolu...öfff.. küçükken annemin misafirleri geldiğinde kapıdan kulak verirdim onlara....yarım saat nasılsınız....ne saçma gelirdi...girin konuya kardeşim bir an evvel...ne gerek var bu laflara...vakit kaybı yani....e şimdi benim başımda....kendi tarzımı oturtmaya çalıştım önceleri....ııhh...bi garipsiyorlar....
öyleyse uyacaksın gönül dedim ....şimdi ben de....siz nasılsınız, teşekkür ederim filan....geyik muhabbeti....
halbuki aklım şu barcelona'da....bugün zaten kalabalık olur da yarın belki....sabah matinesi...kimse uyanmadan...iyi olur gidersem...penelope cruz
hoş bi insan...seyirlik....görmeli bu filmi...
bugün akşam ne yapmalı acaba....değerlendirmem gerek..günler geçiyor...dişçi
beni çok oyaladı..daha da oyalayacak...yalnız bu son gidişimde yakışıklı doktorumu gördüm...cumaya geldiğinizde beni de görün, randevu vereyim dedi...yani artık temel bitmek üzere....yakışıklı, binayı yapacak...bebeği olmuş
yeni..adı ne oldu dedim...beren dedi...modaya göre isimler konuyor...isimlerde
bile moda hakim.....
zekeriya sofrasında dilek de dileniyormuş..mum almalar filan....pek sevmem
böyle şeyleri...insan sonra mecbur kalıyor yapmaya....işte o mecburiyet sıkıyor beni....hiç bi şeye mecbur kalmayı istemiyorum, hoşlanmıyorum...dilek filan
tutmıcam o yüzden...olursa olur....yoksa dilekler bitmiyor ki insan hayatında...
devamlı bi gelişme....halbuki can yücel ne diyordu: yaşayacaksın ama ucundan tutarak yaşamı...öyle bi şey, tam böyle olmasa da...rüzgar seni nereye götürürse.
orda mutlu olmaya bak....bu kadar....o an....aynı hıncal'ın düşüncesi de bu...de-
miştim ya, düşüncelerimiz bile aynı diye...ne yapayım hayatta bi tek onun kafa yapısını bana uygun görüyorum....şu adam için dua edelim dostlar...reikiciler...
bi el verin...kurtulsun hıncal'ım....ondan mahrum kalmamak lazım...içimizi ısıtıyor adam ya....bugün döktürmüş gene...hiç korkusu da yok yani...hasta hasta....deme be hıncal'ım bunları....korkuyorum senin için işte...bırak, gençler bilir...kanları kaynar onların...yaparlar, durmazlar...canınla uğraş sen...eski bi
yazımıydı acaba..dikkat etmedim..ama yeni gibi de..gün yaklaşıyor hıncal için..bende bi heyecan, bekleyiş....öfff yaa..
saat 1o buçuk...ufak tefek işler var yapılacak...biraz müzik...sonra hazırlanıp çıkmak gerek...akşama görüşürüz arkadaşlar...iyi bi cumartesi geçirmeniz dileğiyle...