25 Aralık 2009 Cuma

25 ARALIK / cuma

Dün o kadar çok yürümüşüm ki, alışık olmadığımdan, bayağı etkilenmişim...Yorgunluk fazlaydı yani....Bugün geç uyandık, gazetelere bakındıktan sonra da çıktık dışarı..Hava, acaip derecede sıcaktı...Tabii bana göre....Kalın giyindiğime pişman oldum.. Tuna'nın üstüne sis inmişti...Nehir kenarından yürümeyi planlamışken, yine içeriden gittik Deak'a kadar...Bu şehirde ne çok büyük ve görkemli bina var...Bina enflasyonu mevcut burada..Ne zaman, nasıl yapmışlar?...Bu ne planlama böyle..Ne şehircilik. Her zaman bunu düşünmüşümdür...Tüm şehir, sanki 1-2 mimarın eseri gibi....Yani birlik var şekilde....Bina yapılarında.....Paris de öyleydi....Sanıyorum tüm Avrupa böyle..İyi de, neden peki, bizim İstanbul karmakarışık...Her 10 yılda bir, müteahhitlerin kafasına göre, apartman görünüşleri değişiyor...Yüzyıllardır böyle ki, karışıklık eskiye dayanıyor...Neden, bir üslup birliği yok... Bu sorun, hükûmetten mi kaynaklanıyor, belediyelerden mi? Rastgele yaşamışız gibi sanki...Aslımız göçebe ama ondan değil bence....100 yıl, 200 yıl sonrayı görerek plan-program yapan, günü değil geleceği yaşayan devlet adamları mı gerekiyor bize?.. Tartışılır bunlar....Zor konular..Neyse, geçiyorum bunları..Budapeşte güzel..Burası bir masal şehri.....Bugün gezerken bu duygu yu yine yaşadım...Her köşesi başka birşeyler anlatıyor sanki...İnsan büyüleniyor ....Dönüşte tramvaya bindik yine...İşte fotoğraf lar..