13 Ağustos 2009 Perşembe

Çanakkale'de Book Croosing

Tam 3 gün olmuş yazmayalı..İşten güçten diyecek halim yok tabii...Zaman geçiveriyor..Dün sabah 6.30 da kalktık, 7.30 feribotuna bindik adadan...Rüzgar,buz gibi esiyordu ...Yine de dışar da kaldık üşümek için..Bu rüzgarı 1 yıl bekleyeceğimizi biliyordum çünkü...Geyikli'de indiğimizde otobüsümüz hemen oracıktaydı, biniverdik..Dört firmanın otobüsü birbiriyle rekabet halinde.. Ezine'ye geldik, yarım saat mola...Sonra Çanakkale, 20 dakka mola...Yolda 2 defa daha mola.... 15 te İstanbul'da olacakken, 18.30 da ancak vasıl olduk...Daral geldi...Bu kadar çok durulur mu yollarda?...Bıktırdı yani... İlk giderken "Aşk" vardı elimde, ödünç almıştım birisinden..Kendime ait de, Knut Hamsun'dan "Göçebe" adlı roman vardı..İkisini de bitirdim kumda yatarken..Çanakkale'de, otelin kafesinde çay içtikten sonra kalkarken Göçebe'yi masada bıraktım..Amacım, book croosing...Heyhat, izin yok buna..Garson çocuk, arkamızdan koşturdu, kitabınızı unuttunuz diye.."Yok" dedim ve anlattım niye bıraktığımı..."Yaa, o zaman ben alayım bunu" dedi.."Al ama okuyup bitirince sen de bi yerde bırak" dedim..Peki dedi şaşırarak...Zevkli bir iş bu kitap bırakma..Yavaş yavaş birçok kitabıma bunu uygulayacağım.. Gelmeden bir gün önce, adanın, birdenbire ünlenen şu damla sakızlı kurabiyesinden almak için, o tek fırına gittim...Aman Allah..Bir tur otobüsünün tüm yolcu bayanları, fırını işgal etmişler, feribot kaçacak, hadi diye fırıncıyı neredeyse parçalıyorlardı..Zorla da olsa aldım...E güzel ama bu kadar da abartmaya ne gerek var? Un kurabiyesine damla sakızı eklemişler..İçine bir de badem koymuşlar..bu kadar....Asıl güzel olan üzümü adanın...Yemeye doyulmayan bir nesne.. Üzümü, şarabı....Çok güzel..Neyse, fazla methetmeyeyim, reklam oluyor...Gelenler artıyor... Bilen bilir nasıl olsa... Son akşam dolaşırken birisi dedi ki " Çay bahçesinde Boliç oturuyor"..Ben onu eskiden çok severdim..Aradım iki çay bahçesini de..Ama yok..Göremedim...Ya uydurdular, ya da benzettiler. Adada ünlü her zaman var...Biri gelir, biri gider..Bize de seyir düşer... Oteli de anlatmak isterdim ama onu bir başka yazıya bırakacağım...Nedenini ben de bilmiyorum Hem iyi, hem kötü hislerim oluştuğu için belki..Düşünmem lazım..Şimdilik iyi akşamlar..