14 Şubat 2009 Cumartesi

TARKAN'LA DÜET

14 Şubatta devam...Tesadüfen bulduğum radyoda videolar da var...Şu anda, kimbilir kaçıncı kez, Tarkanla Müzeyyen Senar'ın düetini dinliyorum..Bu kadar güzel şarkı, az bulunur ya.."Benzemez kimse sana...." Tarkan'a, kıl oldum abiden beri hayranım zaten..Her şarkısı güzel çocuğun...O kıvrak vücudu hele..Bayılıyo rum ona..Oldum olası, dans eden bir erkeği seyretmek, nedense çok hoş gelir bana...İspanyol dansçıları mesela, o topuklarını yere yere vurmaları mesteder beni...Görsellik çok önemli....Bu şarkıyı söylerken, Tarkan'ın yaptığı hareketler, müziğe iyice bir anlam katıyor...Yaşıyor şarkıyı..Çok da gençmiş o zamanlar... Seyretmeye, dinlemeye doyamıyor insan...Bu radyoyu bulup dinlerseniz, bana hak vereceksiniz..www.radyotsm.com...adresi...Her güzel şarkı mevcut..Canlı yayın da var.. Radyo dinlerken, aklım bir yandan da, dün yaptırdığımız "toxoplazma" testin de arkadaşlar..meret birşey..Birazdan gidip sonucu alacağız..Kedilerden geçi yor insanlara...Detayları şimdi veremiyorum.. Sevgililer günümüz de işte böylece geçip bitmiş oluyor boş boş, ne yazık ki... Olsun..Yine de kalbimizde sevgiler var..Bilen anlayan olursa ne ala...İnsan herhangibir eşyasını da sevmiyor mu? Sevgiler çok...Herşeyi çok sevmeniz dileğiyle..

HINCAL ULUÇ

Bugün 14 şubat...Sevgililer günü, malum...Bu konuda yazmayı hiç istemiyordum ama birşey beni dürttü sanki..O da Tuluhan'ın yazısı oldu...Hıncal'ımın evine gitmiş, röportaj yapmış...Aldığı cevaplar ilginç..Hıncal'dan beklenen cevaplar.. Bugün için, bugüne dair yazacak bir konusu olmayan ben, "en sevdiğim Hıncal olduğuna göre, onun için yazayım bari" dedim... Adamın ruhu asil...Herzaman böyledir o..Bi kere kimseye müdanaası yok..Kim- seden beklediği yok...Her anlamda doymuş bir insan..Eh böyle olunca, haliyle yazıları da kafa tutar gibi oluyor...Çok okunur olmasının nedeni bu bence...Türk insanı buna hasret duyuyor..Yani kimseye eyvallah demeyen bir ruha...Onun yerinde olmak istemeyen bir kişi çıksın, alnını karışlarım...Hıncal, tektir Türki- ye'de..Tek..Başkasını tanımam üstüne... Yalnız, beni üzen şey, onun canlı canlı sohbetine katılamamak...Bir olsa böyle birşey, herhalde ağzım açık, saatlerce bakakalırım yüzüne, sözlerine...Hayranlık tan...İçimde ukde kalacak 2 şeye dostlar..Biri, sazlar eşliğinde şarkı söyleyeme- den, biri de Hıncal'la tanışıp arkadaş olamadan ..ölüp gidersem...Birgün Alaet- tinin sihirli lambası geçse elime, çıksa içinden bir dev, dese ki "dile benden ne dilersen" ..Bu ikisini isterdim kesinlikle...Ya aynı anda, ya ayrı zamanlarda, ama kesinlikle ikisi..Aslında olmayacak şeyler değil..Değil de, yine de imkansız gibi gerçekleştirme açısında...Keşke gazeteci olsaydım..Bir bahanem olurdu onunla tanışmaya..Kapısında 3 gün beklerdim görsün diye, gazeteciliğe sığınarak..Şim di o da yok...Ben sana hayran, sen cama tırman.. İşte gördünüz mü, tam sevgililer günü yazısı size....Birine sevgili yazısı yazabil- mek için, ille de sevgiliniz olması şart değil..Yeter ki sevgi duyun birine..Ada- mın benden haberi yok..Ama olsun..Şart değil bu...Hem belki birgün o da olur.. Hayat nelere gebe..Bilinmez ki. .Hıncal'ım sen çok yaşa..Sağlıklı ve uzun yaşa..Daha çok zamanlar, sen yaz, ben okuyayım..Ok?