17 Şubat 2010 Çarşamba
Ord.Prof.Dr.A.Süheyl Ünver
Bugün 17 şubat....Sevgili hocamızın hem doğum, hem de ebedi aleme dönüş yıldönümü.....1986 da kaybettik bu eşsiz insanı....
Eşsiz diyorum, çünkü gerçekten öyleydi...O, herşeyden önce bir ilim adamıydı.... İlim adamı olmak, "eşsiz" olmayı sağlamıyor
tabii....Başka özelliklerdi onu böylesine yücelten...Neydi onlar?....Tevazu ilk başta....Hem de müthiş mütevazı bir insandı...Kendin
den küçük olanlara bile ayağa kalkacak kadar mütevazı...Bunu da o kadar güzel bir şekilde yapardı ki, özellikle ayağa kalktığını, hiç belli etmezdi....Çalışkan....Hassas...Düşünceli....Anlayışlı....Medeni....Asil...Kibar...Saygılı....Misafirperver....Cömert...Güzel
huyları, saymakla bitecek gibi olmayan bir varlıktı....Onu tanıma, ondan feyz alma şansına erenler, kendilerini zenginleşmiş hissederlerdi......Süheyl Hoca, bir tasavvuf ehliydi....Abdülaziz Mecdi Efendi ile 22 yıl süren muhabbetleri, sufilik yolunda yürüme
sini ve ilerlemesini sağladı....Ancak şunu söylemek gerek ki, bir insanda yetenek yoksa, ne yapsanız boştur....Hocamız, genler
itibariyle de buna yatkın olduğundan, hamura şekil vermek gibi bir durum ortaya çıkmıştır sadece....20 küsur yıl da bizim beraberliğimiz olmuştur ama, ne kadar yol alabildiğimizi takdir, bize düşmez....Yahya Kemal, birgün Topkapı Sarayının bahçe
sinde rastladığı Süheyl Hocamıza, şöyle durup bir bakmış ve demiş ki : "Çerçevesine uygun bir portre, karşımda duruyor.."....
Geleneksel ama bir o kadar da modern .....İkisini, çok güzel sentezlemiş bir insandı o...Kısa bir anımı nakletmek isterim....Pekço
ğunun içinden......Tezhip sanatına başladığım yıl.....Fırçam daha mükemmel hale gelmemişken....Bana, ufak bir çiçek buketi verdi hocam...."Al bundan bir kompozisyon yap...Yuvarlak olsun..." O gece, geç vakitlere kadar oturdum....Küçük bir ayna elimde.....Bu işin acemisiyim henüz....Deneye deneye, sonunda bir kompozisyon çıktı ortaya....Aydıngere geçirdim ve ertesi gün
götürdüm....Korkarak masasına bıraktım...Gelir gelmez baktı....Çağırdı içeriye beni..." Aferin" dedi...." Senin bu işi iyi yapaca
ğından emindim....Beni haklı çıkardın...Hadi bunu geliştirelim..."....Görüyor musunuz, insanı nasıl heveslendiriyor, kırmadan
yaptığınızı düzeltiyor, doğrusu nedir, öğretiyor....Onunla geçirilen bir ders, sadece ders olmakla kalmaz, manevi anlamda sizi
doyuran, yücelten bir terapi olur çıkardı....Ah hocam....Seni anlatmakla bitiremem ki.....Işığın hâlâ bizi aydınlatmaya devam ediyor.....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)