17 Mart 2009 Salı

Nokia tune

Tam yatıyorum koltukta, başlamaz mı nokia tune...Nasıl aceleyle kapattım, bilemez siniz..Koltuk dişçi koltuğu....Nokia tuna de, bildiğimiz o müziğin orientalleşmiş hali....Kim yapmış, belli değil ama ellerine sağlık...Acaip güzel bi kırolukta, roman müziği, oriental ne demek..Şakşuka benzeri, oynak bir hava... Evet, şimdi saat 12.31...Arkadaşlarım, resme bekliyor ama ben bunları yazıyorum...Bilseler kızarlar gecikiyorum diye..Neyse...Sabah 9.30 da Erenköy'den Göztepe'ye dişçime gittim...Bu sefer kitabım da yanımda...Hep bekletiyorlar ya...Zaman ölüyor....Bizim zamanımızın ne değeri var..Önemli olan onların ki...Bu nedenle, kitabım yanımda..İyi de oldu...O süreleri boş geçirme miş oldum...Orda işim bitince, hemen yanındaki Semiha Şakir Lisesine girdim..ÖSS Kılavuzu al dım...Evimizde, sınava tekrar girmek isteyenler var..Ardından Bostancı'ya geldim..Birazdan der se gideceğim..Sabah raporumu sunuyorum sizlere.. Ustadan ses yok..Ama artık kafam atıyor..Çünkü işler yavaş yürüyor bence....Etrafa biraz dis kur çekmenin zamanı geldi gibi...Tabii kırıcı olmadan... Şimdi şuraya Mevlana'dan bir dörtlük yazmak istiyorum ama onu da nesir gibi çıkaracak sistem.. Bu işin sırrı nedir, çözemedim..Yani şiir gibi nasıl yazılır..Neye tıklamak lazım? Bir kurs gerek arkadaşlar bana...Şöyle: Ben dostlarımı ne kalbimle, ne de aklımla severim......Olur ya...Kalp durur, akıl unutur...... Ben dostlarımı ruhumla severim.........O ne durur, ne de unutur... Akşama görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder