19 Mart 2009 Perşembe

ISPARTA'LIYA CEVAPTIR

Bugün o çok sevdiğim Ispartalı arkadaşım aradı.."Ne bu Hıncal aşkı yaa.." diyen...Bu sefer, Hın cal'dan sözetmedi ....Sanırım bugünkü Hıncal'a dair yazımı beğendi ve oh dedi..Amma, bu sefer de , niye yatak odasının rengini yazmışım diye eleştirdi beni..Bari çarşafları da yazsaydın demeye getirdi...Ne yani, yazamaz mıyım? Çarşafı da yazarım, herşeyi de yazarım..Sadece Ayşe mi yaza cak? Gönül de yazar demek istedim, dedim de...Devir, şeffaflık devri arkadaşım..Kimse kimseye zaten aldırmazken, ben niye sakınayım sözümü..Hele de kendime dair bir konu ise...Tabii, yine de, yazmaktan korktuğumdan değil de, başıma dert açacak bazı konuları yazamadığım , bir ger çek...Hoşuma gitmiyor ama elden ne gelir...Bana kalsa daha neler yazarım...Bu kadar açıklık, şim dilik, yeter de artar diye düşünüyorum arkadaşlar... Ustayı, evden koparıp Carrefour'a götürdüm ve Bauhaus'a girdik bugün nihayet....Dolaştık epey.. Taşlara baktık...Beğendiklerimi tesbit ettik...O alacak...Karar vermek ne kadar zor ...Girişten başlayınca, bütün eve o konsepti uygulamak gerekiyor çünkü..Yoksa, hepsi başka telden çalar.. Tam curcuna olur...O nedenle titiz davranmanın tam zamanıydı..Öyle de yaptık..Umarım iyi bir iş çıkaracağız...Tercihlerimden pişman olmamak için...Çünkü ömrüm, yanlış kararlarıma üzülmekle geçti..Nasıl Ispartalı?... Buna ne diyeceksin şimdi?....Üzülme demek yeter mi?...Ben ce yetmiyor...Geri dönüp, şu hataları düzeltme olasılığı verilmemiş ki insanlara....Acaba böyle bir olasılık gerçek olsaydı, dünyanın hali ne olurdu? İşte size çok güzel bir film konusu....Hari ka bir film olurdu doğrusu....3 kahraman seçeceksiniz..2 erkek, biri de bayan olabilir....Pişmanlık larını değiştirmek için uğraşıyorlar...Sonu nasıl biterdi, bilemiyorum..İyi bir senarist olsaydım yazardım.. Akşam oldu..Ama işler bitmedi...Yapılacak şeyler var daha..Ne olduğunu yazamayacağım bir konu işte..Hadi merak edin biraz... Görüşürüz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder