25 Eylül 2009 Cuma
ÇÖP TENEKELERİ
Sabah sabah, bir yandan kahvaltı edip bir yandan da gazete okurken, birden gözüme çarpan şu
iki kelime, beni dürttü sanki..."Hah işte..uzun zamandır yazmak istediğin konu bu...hemen şimdi"
dedi....El mahkum...Sonra yine dalgaya düşer unuturum, yazayım bari dedim..
Küçüktüm ben de bir zamanlar..Öyle zamanlardan, iyi anımsadığım bir şey bu....Çöp atılacak
kova mova olmazdı...Halk olarak hepimizin uyguladığı bir şey, şuydu... 20 kiloluk peynir, yağ vs.. tenekeleri kullanılır, boşaldığında kapak kenarları düzeltilir ve evin çöplerinin atılacağı bir nesne
haline getirilirdi...Her ev de böyleydi bu...O nedenle çöp tenekesi denirdi...Tenekeydi gerçekten..
O derece yerleşti ki bu söz dilimize, çöp koyduğumuz her kaba "çöp tenekesi" deriz yıllardır..
İşin tuhaflığı şu ki, yaşı yetmeyenler de, neyin ne olduğunu bilmeden, anne babalarından duyup öğrendiler bu ismi, aynen kullanıyorlar..Hatta o denli ki, gazetelerde de, anlı şanlı köşe yazarla
rımız da farkında olmadan hâlâ yazıyorlar....Yahu durun düşünün biraz...Herkes kullanabilir ama
sizler, topluma yön veren kişiler olarak kullandığınız her kelimeye dikkat etmek zorundasınız..
Artık "teneke" mi kaldı..Çöptenekelerinin yerini, çöp kovaları, çöp bidonları, çöp sepetleri vs..
almadı mı? Nuh nebiden kalma bu tabiri, niye atmazsınız hâlâ?....Yeter, bıktım çöp tenekesinden.
Toplu iğne, kaymak defter, kırmızı kalem diye ölüp bittiğimiz yıllardan kalma şu lafa son verin
n'olur?
Gelişim, gelişim....Bu kadar..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder