14 Temmuz 2009 Salı

KİRAZLAR

Erkek kardeşim ve ben küçükken, annemin, masalarımıza dolu dolu kan kırmızı kirazları getirip "hadi afiyet olsun" deyişini hiç unutmuyorum..Ondan mı nedir, aynı şeyi ben de kızlarıma yap tım hep..Dün akşam yağan yağmurdan sonra,bugün alış-verişe çıkınca aklıma geldi....Büyükler hep derdi ya.. Yağmur yağınca kirazlar kurtlanır..."Bugün de alayım, bundan sonra alamam belki" deyip, kocaman kocaman kirazlardan aldım..Şimdi kirazdan sonra üzümler, karpuzlar, şeftaliler ve incirler coşacaktır...Ben meyve hastasıyım...Yemeyenlere de şaşarım....Bu güzellik lerden mahrum yaşadıkları için....Tüm gün meyve yemezsem, fena olurum....Kısıtlı meyve yemek zorunda olduğum halde, tembihleri kulakarkası edip yerim hepsinden..sadece incir hariç.. Ondan korkarım, ballı diye...Üzümü de az ve dikkatli yerim.. Sonra domatesler...Çanakkale'nin domatesi bambaşkadır...Bozcaada'ya her gidişimizde, o doma teslerin tadına doyamayız...Geçen yıl adaya giderken, feribotta bir yığın köylü kadın vardı..Genci yaşlısı..sabahın köründe adaya gidiyorlardı...Sordum ne için gittiklerini..Domateslerden reçel yapmaya gidiyorlarmış..Adanın dom.reçeli ünlüdür ya...Nasıl yaptıklarını anlattılar..Domatesler birkaç kez iyice yıkandıktan sonra kirece yatırılıyorlarmış...Öncesinde mi, sonrasında mı hatır lamıyorum, iğneyle tek tek hepsini birkaç yerden delmek gerekmiş...Kavanozun içinde domates lerin öyle top top durmaları önemli yani....Dağılmadan..İşin sırrı kireç oluyor..Yoksa dağılmaları işten bile değil...Her yörenin kendine mahsus ne güzellikleri var...Yurdum benim...Altı da, üstü de bereketli toprakları var yurdumun amma...kıymetini bilmiyoruz.. Artık evden eve taşınmalarımız bitti ya, seyahat fikri, ya da (isteği) uyandı galiba bende ki, yavaş
yavaş kafam kendini hazırlıyor.. Bir Bozcaada, ister bu Gönül...Kızımın konserinde rastlaştığımız
birkaç Bozcaada sevdalısı ile yaptığımız konuşmalardan anladım ki, Bozcaada Kaymakamı ( adı
nı bilmiyorum) olan kişi, çok istiyormuş klasik müzik konserleri yapmak...Adada her zaman olur
zaten ama kızımın konser vermesini çok arzu ediyorlar..Bence de güzel olur.. Eşsiz bi konser olur bir Bozcaada akşamında, açık havada kızımı dinlemek...Gidersem yakında, bu işin planını yapabiliriz ilgililerle..Bugüne kadar eşyalarla uğraşmaktan, başka bi şey düşünemez olmuştum..
Benim ev düzeldi sayılır ama, 2 gün önce taşınmış olan kızımın evi dandini dostlar...Korkunç
karışık..Kutular dağ gibi...Zor,çok zor...
Bugün artık mutfak aletlerinin bağlantıları bittiği için, kendimi hafiflemiş hissediyorum..Kitaplar
henüz yerlerini bulamadılar ama o iş bana ait değil...Beni ilgilendirmiyor..Kendime ait kitapları, yerleştirdim ben..Öbürleri kızıma ait..O tasnifleyerek düzeltecek..Anlamam müzik teorilerinden,
kurallarından filan...
Andante dergisinin temmuz sayısını alırsanız, küçük kızımın röportajını okuyabilirsiniz diye
haber vermiştim...Benim için hoş oldu bu...Arada bir hayatımı güzelleştirecek hoşluklar yaşamak
çok keyifli doğrusu...Şimdi buna "keyif" denmez de ne denir dostlarım? Hani "keyif" eşşeklere
mahsus diyenlere soruyorum bunu..İnsanlarda da oluyor ...İşte ispatı!... Öptüm herkesi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder