29 Ocak 2009 Perşembe
29 ocak/ Akşam 18.20
Evime henüz girdim ve hemen oturup bir şeyler anlatmak istedim...Aklımday-
ken..
Geçtiğimiz pazartesi günü, yine bu saatlerde kızımdan çıkarken, her zaman olduğu gibi, duraktan bir taksi çağırdım...Binince, şoför sordu, nereye gideceğiz diye..Bostancı dedim,,Nerden gidelim, diye sordu..Farketmez, nasıl olsa bütün
yollar Roma'ya çıkar dedim..Bunun üzerine, "Yaa..Roma, roma...ne güzel bir
yerdir..Hiç gördünüz mü?" diye sordu bu sefer...Görmedim, dedim...Dedim ama
sohbet yolu açılmış oldu...Biz Türkler, böyleyiz işte...Çok severiz konuşmayı...Bu bey, aslında ODTÜ mezunu bir mühendismiş...Anlattıkça öğrendim bunları..
Eczacıbaşı'nın bursuyla( zaten konuşmamız burdan hareketle başladı) Amerika
da okurken eşiyle tanışıp evlenmiş ve Türkiye'ye dönmüşler..Eczacıbaşı'nda çalışmaya başlamış...Taa yakın zamana kadar...Ve emekli olmuş...Bu takside
çalıştırdığı şoför, izin alıp memleketine gidince de ,boş oturmamak için, kendi
çalışmaya başlamış...Sevmiş de işi...Kanun çaldığından filan bahsetti...Bir
koroya gidiyor musunuz dedim..Gitmiyormuş...
Sonra, yine bu akşam, gelen takside yine bu kişi....Gelmedi galiba şoförünüz deyince anımsadı pazartesiyi...Nasılsınız filan..Akşamki koroyu anlattım..
"Biz de akşam, karşıda, Nişantaşı'ndaki ODTÜ derneğimizdeydik..Hem çaldık,
hem söyledik..Güzel bir gece oldu dedi...Şarkıları filan saydık birbirimize...
Laf döndü, dolaştı..Ali Vecdi Bingöl'e geldi...Anlattım..." Kandilli'de yatılı o-
kurken, bizi birgün Aşiyan'a götürdü edebiyatçımız...Bahçede yaşlı bir bey oturuyordu. tahta bir iskemlede..Yanına gittim...Ne yapıyorsunuz? Kolay gel-
sin dedim...Şiir yazdığını söyledi...Tevfik Fikret'i ve bu evi çok sevdiğini, buraya sık sık geldiğini anlattı...Siz hangi okulsunuz, senin adın ne? filan..sorular sordu..Söyledim..İsmim Gönül dedim...Ooo..çok güzel ismin var..Sana akrostiş
bir şiir yazacağım dedi...Yanından ayrılıp evi gezmeye girdim ve çıkınca bula-
madım..Tabii şiire kavuşamadım..İşte bu bey, Ali Vecdi Bingöl'dü."
Şoför Polat Bey, derin bir aah çekti...Tanırdım kendisini dedi..ve hiçbir yerde
yayınlanmamış güzel bir şiirini okudu..Çok duygusal,etkileyici bir şiirdi bu..
Keşke yazılısı olsa elimde dedim..Ben yazarım, yine rastlaşırsak veririm size dedi..Söz aldım...Polat beyin dediğine göre, Ali Vecdi Bingöl, çok sevdiği bir kadın tarafından aldatılmış ve hayata küsmüş..Şiirleri de hep o kadın için yaz
mış..Güftesi kendisine ait en bilindik eser, Leyla Bir Özge Candır...Hepiniz
bilirsiniz..
İşte böyle.Ajda Pekkan'ın şarkısındaki gibi, bu dünyadan kimleeer geldi, kim-
leer geçti....Hepsi unutuluyor...Süheyl Hocamız, her zaman şunu savunurdu..
Eser bırakın...Unutulmamanın tek yolu budur....Doğru elbette...Ne mutlu eser
bırakabilene....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder